Miras bırakan okur yazar ise, vasiyetnamede neden imza yerine parmak izi kullanılığına ilişkin şerh düşülmediğinden vasiyetnamenin iptali gerekir.
Yargıtay Kararı - 7. HD., E. 2021/7583 K. 2023/1371 T. 7.3.2023
“Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Av. ... ile diğer taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların baba bir, ana ayrı kardeşler olduğunu, muris babalarının 27/07/2007 tarihinde vefat ettiğini, vefatından iki gün önce düzenlenen ...Noterliği'ne ait 25/07/2007 tarihli vasiyetname bulunduğunu, vasiyetnamenin Medeni Kanunun ilgili hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğini, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte muris ...'ın 75 yaşında olup hastalıkları nedeni ile temyiz kudretinden yoksun olduğunu, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte murisin ağır şekilde hasta olduğunu, nitekim iki gün sonra da vefat ettiğini, vasiyetnamenin anılan nedenlerle iptaline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise vasiyetname ile müvekkilinin saklı payı ihlal edildiğinden kademeli olarak tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartları yönünden geçerli bir vasiyetname olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor çerçevesinde tanıklar ve noter huzurunda yapıldığını, dolayısıyla vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise davacının saklı payının ihlali söz konusu olmadığından tenkis talebinin de reddinin gerektiğini belirterek netice olarak davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vasiyetname içerikleri ile dinlenen davalı tanıklarının beyanları gözetildiğinde davacının iddialarının kanıtlanamadığı, dava konusu vasiyetnamelerin incelenmesinde; 4721 sayılı TMK'nın 532/1, 533 ve 534. maddeleri gereğince uyulması tüm gerekli resmi şekil kurallarına uyulduğu, iptal istemine dayanak yanılma ve diğer iddiaların da soyut iddialardan öteye varlığının ispatlanamadığı, dosyaya ibraz edilen ATK raporu itibari ile murisin vasiyetnamenin tanzimi sırasında fiil ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığı, tenkise yönelik talepler açısından ise dosyaya ibraz edilen tenkis bilirkişisine ait 10/02/2021 tarihli ek rapor itibari ile .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/476 Esas sayılı dosyasında davalılar tarafından dava konusu edilen ve davaya konu vasiyetname ile davalılar Metin ve ...'a bırakılan ... Köyü 200 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın tarafların murisinin aktif terekesinde hesaplanması halinde dahi davacının saklı payına herhangi bir tecavüzün bulunmadığı, vasiyetname ile saklı payın karşılandığı hususu sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği sırada fiil ehliyetine haiz olmadığını, vasiyetnamenin şekil şartlarına aykırı olarak düzenlendiğini, tenkis hesaplaması için alınan bilirkişi raporunda taşınmaz değerlerinin eksik ve hatalı olarak hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir husus olmadığından yerel mahkemece vasiyetnamenin iptaline yönelik davacı talebinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, davacı tarafın kademeli talebi olan tenkis talebi yönünden mahkemece yapılan soruşturma ve toplanan delillerden 14/12/2020 tarihli tenkis hesap bilirkişisi raporu ile itirazlar üzerine aldırılan 04/02/2021 tarihli ek rapor uyarınca davacının saklı payı ihlal edilmediğinden mahkemece anılan raporlara itibar edilmek sureti ile davanın tenkis yönünden de reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. TMK. nun 535. maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
2. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.
3. Okur-yazar kişiler de hiç bir gerekçe göstermeden okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler. Bu yön 26.03.1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edilmiş olup, içtihadın yürürlüğünden bu yana bu yolda süregelen uygulamaya paralel olarak yasada da düzenleme yapılmıştır. Ancak, okur-yazar kişilerce, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunun seçilmesi halinde de; TMK. nın 535 inci maddesinde gösterilen şekle uyulmak zorundadır.
3. Değerlendirme
1. Davaya konu vasiyetnamede; mirasbırakanın okur yazar olduğu yazılmış ise de mirasbırakan imzasının olması gereken yerde ''sol el baş parmak izi'' bulunmakta olup, okur yazar ise neden imza yerine parmak izi kullandığı anlaşılamamaktadır. Şayet mirasbırakan okur yazar değil ise vasiyetname yukarıda belirtildiği üzere, TMK'nın 535 inci maddesinde gösterilen şekle uygun yapılmamış, vasiyetnamenin noter tarafından mirasbırakana okunmak üzere verildiği onun da okuduğu belirtilmiş, şayet mirasbırakan okur yazar ise de; neden imza yerine parmak izi kullandığına dair bir şerh düşülmemiştir. Bu hali ile davaya konu vasiyetnamenin yasanın aradığı şekil şartlarına bağlı olarak yapıldığından bahsedilemeyecektir.
2. O halde mahkemece; yasada gösterilen şekle uygun olarak düzenlenmemiş olan vasiyetnamenin bu gerekçe ile iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti olan 8.400,00 TL'nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Kommentare